Birinci Dünya Savaşı’nın En Çok Tartışılan Muharebelerinden “Sarıkamış Harekatı” 109 Sene Önce Bugün Başladı

Birinci Dünya Savaşı ve Enver Paşa denildiğinde akıllara ilk olarak Sarıkamış geliyor.

22 Aralık 1914 ve 6 Ocak 1915 arasında Osmanlı İmparatorluğu ile Rus Çarlık İmparatorluğu arasında Sarıkamış ve çevresinde gerçekleşen muharebeler Osmanlı açısından büyük bir felaket ile sonuçlandı.

Kimi tarihçiler bu harekatın gerekli tedbirler alınmadan gerçekleştirildiği ve bundan dolayı merkezi yönetimin büyük hataları olduğunu savunurken bazı görüşler ise o dönemde bu harekatın kaçınılmaz olduğu görüşünde birleşiyor.

Öyleyse o karlı kış günlerinde neler yaşandığını gelin birlikte inceleyelim…

Osmanlı İmpatorluğu’nun 1. Dünya Savaşı’ndaki en zorlu düşmanlarından birisi Çarlık Rusya’ydı. 18. ve 19. yüzyıllarda çeşitli dönemlerde savaşan iki İmparatorluk, Dünya Savaşı’nda da birbirlerine üstünlük kurmak için kanlı çarpışmaların içine girdiler.

Kafkas cephesindeki muharebeler 1 Kasım’da Rus kuvvetlerinin Osmanlı sınırını geçmesiyle başladı.

Aralık ayının sonuna kadar Osmanlı ve Rus kuvvetlerinin karşılıklı aldıkları zaferlerle ilerleyen muharebelerin kesin bir zafere varması için Osmanlı İmparatorluğu’nun geniş bir harekat düzenlemesi kararı verildi.

Bu harekat ile birlikte Osmanlı sınırları içindeki tüm Rus birliklerinin geri püskürtülmesi hedefleniyordu.

Lakin evdeki hesap cephe koşullarına uymayacaktı.

22 Aralık 1914 günü Osmanlı Ordusu, 90 bin askerlik büyük bir güçle harekata başladı. Harekat emrini İstanbul’dan bizzat başkomutan vekili Enver Paşa vermişti.

Rusların Kafkas Ordusu’nun mevcudu ise yaklaşık 78 bin kişi kadardı. 

Enver Paşa, birliklere Rus Ordusu’nun kuşatılması emrini verdi. 

Ancak şiddetli kar fırtınalarından dolayı kuşatma bir türlü tamamlanamıyor, çok sayıda asker ise savaş noktasına varamadan kış şartlarından dolayı donarak yaşamını yitiriyordu. 

Enver Paşa ise Rus Ordusu’nun Sarıkamış’ta savunmasız durumda olduğunu düşünerek Ordu’nun oraya ulaşıp zafer kazanması için kuşatmanın sürmesi talimatı verdi.

Türklerin büyük bir birlikle Sarıkamış’a ilerlediğini bilen Çarlık Rusya ise bölgeye yeni kumandanlar ve takviye birlikler yolladı.

25 Aralık günü Sarıkamış’a ulaşan Osmanlı Ordusu ise donma vakaları ve firar gibi sebepler yüzünden istenildiği gibi taarruz edemedi. 

Bu durumun neticesi olarak kuşatma başarısız oldu.

26 Aralık sabahında Sarıkamış Ruslar tarafından 1500 deneyimli askerle takviye edildi. Rusların aynı zamanda 2 sahra topu ve 16 makineli tüfekleri de vardı. Sarıkamış’taki toplam Rus birliği böylece 3500-4000 askere çıkmış oldu.

Türk tarafında ise 29 ve 17. Tümenlerden geriye kalan yorgun ve açlık çeken 3,000 asker kaldı. Türk ordusu Enver Paşa’nın emri doğrultusunda kayıplarını dikkate almadan ellerindeki tüm kuvvetlerle taarruz ettiler. İki taraf da çok ağır zayiata uğradı, fakat Ruslar Sarıkamış’ı ellerinde tutmayı başardılar.

26 Aralık saldırılarının da başarısız olmasının ardından Osmanlı Ordusu’nun binlerce askerini feda ederek yaptığı uzun yürüyüş sonuçsuz kalmış oluyordu.

Enver Paşa, İstanbul’daki bir Ordu’yu Kafkasya’ya gönderip yeni bir taarruz planı istese de, olası bir İngiliz Fransız saldırısına karşı İstanbul’un korunması gerektiği için bunu yapamadı.

Çarlık Rusya ise 4 Ocak tarihinde karşı hücuma geçerek zaten yorgun ve bitkin durumda olan Osmanlı Ordusu’nu daha da geriye püskürtmeyi başardı.

Sarıkamış Harekatı’na ilişkin Osmanlı’nın verdiği zayiat bilgilerini farklı kaynaklar değişik verilerle açıklıyor. En çok kullanılan Batı kaynaklarına göre kayıpların düzeyi 90.000 ölü ve 40.000 ila 50.000 esirdi.

Öbür yandan bu konuda kapsamlı araştırmalar yapmış olan Mareşal Fevzi Çakmak kayıpları 33 bin ölü, 10 bin hastanede ölen, 7 bin esir ve 10 bin yaralından oluşmak üzere 60 bin olarak tahmin etti.

Tüm sayısal verilerin dışında kesin olan ise Osmanlı İmparatorluğu’nun bu harekatın sonunda çok büyük bir hezimet yaşaması oldu.

Hem askeri anlamda istenilen sonuç edilememiş hem de çok büyük bir Ordu hiç savaşamadan etkisiz hale gelmişti.

Sarıkamış Faciası’nın etkileri yalnızca muharebe süreciyle sınırlı kalmadı. Osmanlı Ordusu’nun geri çekilmek zorunda kalması sonrası Doğu Anadolu’da ilerleyişini sürdüren Rus Birlikleri Erzurum’a kadar geldi.

Ermeni Taşnak Çeteleri’nin Rus Ordusu’na yardım etmeleri ve bölgedeki Türk köylerine saldırmalarından dolayı sert tedbirler alan Osmanlı Devleti, 1915 yılında Doğu Anadolu Ermenileri için Tehcir yani ‘zorunlu göç’ kanunu çıkartarak bölgedeki yerleşik Ermenileri savaş koşullarında Suriye’ye göndermeye karar verdi.

Tehcir Kararı neticesinde acı olaylar birbirini kovaladı. Tehcir sırasında yaşamını yitiren Osmanlı Ermenileri ise günümüzde dahi tartışılmaya devam eden ‘Ermeni Soykırımı’ iddialarının merkezine konuşlandı.

Günümüzde Ermenistan ve Ermeni Diasporası 1915 Olayları’nı Soykırım olarak tanımlarken Türkiye ise bunun savaş koşullarında yaşanmış bir ‘Zorunlu Göç’ kararı olduğunu savunuyor.

Sarıkamış Harekatının acı bilançosu 1918’te Osmanlı İmparatorluğu yenilgiyi kabul edinceye kadar tam olarak ortaya çıkartılmadı.

www.qha.com.tr

1918 sonrası özellikle İttiihatçılara yönelik oluşan tepkilerin bir parçası olarak Sarıkamış Harekatı’nın sonuçları ortaya döküldü.

Bu düşüncelere rağmen bazı tarihçilere göre Osmanlı Devleti’nin Sarıkamış Harekatı doğru bir stratejiydi ve savaş sahasında bazı komutanların yanlış kararlarından ötürü başarılı olabilecek bir girişim akamete uğradı.

1914 ve 1915’te Osmanlı ile Doğu Anadolu’da giriştiği mücadeleleri kazanan Çarlık Rusya ise 1917 yılında Bolşevik Devrimi olmasıyla işgal ettiği bölgelerden çekildi.

Böylece 1919 yılında Türk kuvvetleri Doğu Anadolu’da kaybedilen noktaların tamamını geri almayı başardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir