İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde, şartları oluşmayan bir firmaya ihale verdiği iddiasına ilişkin “ihaleye fesat karıştırma” suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi.
Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 7 sanığın avukatları ile davaya müdahil olan İçişleri Bakanlığının avukatı katıldı.
İmamoğlu dışındaki diğer sanıklar adına söz alan avukat Mehmet Gencel Ergül, mahkemeye sunduğu savunma dilekçesini tekrar ettiğini belirterek, İçişleri Bakanlığının davaya katılma kararının yerinde olmadığını öne sürdü, mahkemenin bu kararından dönmesini talep etti.
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat ise bir önceki duruşmaya da gelmeyen İmamoğlu’nu bu duruşmada hazır edeceklerini söylediklerini hatırlatarak, öngörülemeyen sebeplerden ötürü bunu yapamadıklarını dile getirdi.
Polat, en geç bir sonraki celseye kadar müvekkilini hazır edeceklerini bildirdi.
İmamoğlu’nun diğer avukatı Nusret Yılmaz ise diğer sanıklar ve avukatlarının, “isnat edilen eylemin yasal unsurlarının oluşmadığına dair, suç yoksa suçlu da yoktur.” fikri uyarınca yaptıkları savunmaya iştirak ettiklerini söyledi.
Yılmaz, “Sayın Başkan’ın (İmamoğlu’nun) beyanı alındıktan sonra işin esasına ilişkin eylemin gerçekleşmediğine, Sayın Başkan’la bu eylemin illiyet bağı kurulamayacağına ve 5393 sayılı yasanın 38. maddesinin cezai sorumluluğuna dair dayanak olamayacağına dair savunma beyanlarımızı ayrıntılarıyla sunacağız.” dedi.
Cumhuriyet savcısı, İmamoğlu’nun zorla getirilmesini istedi
Cumhuriyet savcısı ise Ekrem İmamoğlu’na usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen sanığın duruşmaya gelmekten imtina ettiğinin anlaşıldığını belirterek, CMK’nın 146. maddesi uyarınca İmamoğlu hakkında zorla getirilme kararı verilmesini talep etti.
Cumhuriyet savcısı, İçişleri Bakanlığının davaya katılması kararına sanık avukatlarının yaptığı itirazların reddedilmesi ve dosyanın bilirkişiye gönderilmesi talebinde bulundu.
Avukatlar yoğun yağışı mazeret gösterdi
Tekrar söz alan İmamoğlu’nun avukatlarından Kemal Polat, “Müvekkil hakkındaki zorla getirme talebine katılmıyoruz. Çünkü çok yoğun bir yağış vardı. Birçok randevusu aksadı. Bugüne öngörülemeyen şekilde akseden ve kalan işleri vardı. Bu nedenle hazır edemedik. Sabah mazeret dilekçesi sunmuştuk. Zorla getirme kararının uygun olmayacağı görüşündeyiz, reddini talep ederiz. Diğer talepler hususunda takdir mahkemenindir.” dedi.
Avukat Nusret Yılmaz da zorla getirme kararının tedbir niteliğinde olduğunu belirterek, “İlimizde yoğun yağış ile olağanüstü gelişen koşullar göze alındığında bu talebin yersiz olduğu aşikardır. Kendisi bilahare duruşmada hazır edilecektir. Yargılamanın uzatılması amacına yönelik eylem gerçekleştirilmemiştir.” ifadelerini kullandı.
Hakim, mazereti kabul etti
Ara kararını açıklayan hakim, sanık Ekrem İmamoğlu’nun avukatlarının beyanı ve mazeret dilekçesi içeriği ile sanığın ifa ettiği kamu görevi göz önüne alınarak, İmamoğlu’nun bu celse mazeretli sayılmasına karar verdi.
İddia makamının zorla getirilme emri çıkarılması talebini reddeden hakim, İmamoğlu’nun son kez mazeretli sayılmasını kararlaştırdı.
Hakim, İçişleri Bakanlığının davaya katılma kararına sanık avukatlarının yaptığı itirazı da reddetti.
Emekli Sayıştay denetçilerinden oluşacak üç kişilik bilirkişi heyeti rapor hazırlayacak
Hakim, ayrıca soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuna sanıkların avukatlarınca itiraz edildiğinden, kamu zararının olup olmadığı, zarar var ise ne kadar olduğunun tespiti amacıyla emekli Sayıştay denetçilerinden oluşacak üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına hükmetti.
İddianamede belirtilen 250 bin 86 lira tutarında kamu zararının ne suretle ortaya çıktığı, ihalenin Kamu İhale Kanunu, hizmet alımları ihaleleri uygulama yönetmeliği ve benzeri mevzuatlara uygun yapılıp yapılmadığının da bilirkişi heyetince tespit edilmesine karar veren hakim, dosyanın tesliminden itibaren raporun hazırlanması için bilirkişilere 3 ay süre verdi.
Duruşma, 25 Nisan 2024’e ertelendi.
İddianameden
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ihbar eden olarak İçişleri Bakanlığı, sanık olarak ise Ekrem İmamoğlu ile Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam yer alıyor.
İddianamede, 29 Aralık 2015’te “Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi” ihalesi sırasında, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu, diğer sanıkların ise belediyede müdür ve personel olarak görev yaptıkları anlatılıyor.
Beylikdüzü Belediye Başkanlığınca yapılan söz konusu ihalede, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri değerlendirilen iddianamede, “Sanıklar, ihale alıcısı bir firma lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağlamak ve teklif edilen malları, şartnamesinde belirtilen niteliklere sahip olmadığı halde, sahip olduğundan bahisle değerlendirmeye almak eylemlerinde bulunarak kamu kurumu statüsünü haiz Beylikdüzü Belediye Başkanlığının 250 bin 86 lira fazladan para ödemesine ve neticede 250 bin 86 lira tutarında kamu zararına neden olarak üzerlerine atılı ‘ihaleye fesat karıştırma’ suçunu işledikleri anlaşılmıştır.” deniliyor.
İddianamede, sanıklar Ekrem İmamoğlu, Cem Ülken, Fidan Gül, Hasan Çetin, Hilal Çuhadar, Mehmet Hepgül ve Türkan Demirel Dişisağlam hakkında “ihaleye fesat karıştırma” suçundan üçer yıldan yedişer yıla kadar hapis cezası isteniyor.