Batı piyasaları seçimi nasıl gördü: Art arda açıklamalar

Seçim sonrası Türk varlıkları pozitif fiyatlamalara sahne oldu. BIST 100 endeksi güne yüzde 1 açılışla başladı. 10 yıllık tahvil getirisi ise 27 baz puan düşüşle yüzde 26,55’e geriledi. Risk priminde de düşüş izlendi. Risk primi 306 baz puanla 5 Mart’tan bu yana en düşük seviyeyi gördü. 31 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye geneli oy oranında ilk kez AK Parti’nin önünde yer aldı.

Son oy tablosuna göre 2019 yılındaki seçimlerin sonucunda 39 olan AKP’nin belediye yönetimine sahip olduğu şehir sayısı bu seçimle 24’e geriledi.

Sandıkların yarısı açıldıktan sonra Ankara’da kameraların karşısına geçen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Seçim sonuçları göstermiştir ki bugün seçmen Türkiye’de yeni bir siyasetin kurulmasına karar verdi. 22 yıllık Türkiye fotoğrafını değiştirmeye, ülkemizde yeni bir siyasi iklime kapı aralamaya karar verdi” ifadelerini kullandı.

İstanbul ve Ankara’nın mevcut büyükşehir belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da seçim zaferlerini ilan etti. İmamoğlu en yakın rakibi Murat Kurum’a 10 yüzde puandan fazla fark attı. İmamoğlu sonuçların büyük ölçüde netleşmesinin ardından Saraçhane’de yaptığı konuşmada, “16 milyon İstanbullu kazandı. Kutlu olsun. Bu seçimin kaybedeni yok. Bizim olduğumuz yerde öteki yok” dedi. Ankara’da da Yavaş’ın en yakın rakibi Turgut Altınok’a 28 yüzde puan civarında fark yarattığı görüldü.

Türkiye’de piyasaların yönü, uygulanan ekonomi politikasının yerel seçim sonrasında devam edip etmeyeceğine yönelik beklentilere bağlı olacak.

GOLDMAN’DAN SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

Goldman Sachs ekonomistleri seçimin geride kalmasıyla artan sermaye akımlarıyla Türk lirasının geçtiğimiz aylara kıyasla daha iyi performans sergilemesini bekliyor.

Aralarında Clemens Grafe’in de olduğu Goldman Sachs ekonomistleri, Türkiye’deki yerel seçimlerin büyük ölçüde tartışmasız geçmesi ve mevcut ekonomi politikalarına devam edileceği mesajının piyasalar tarafından memnuniyetle karşılanacağını öngördü.

Raporda, yıl başından bu yana gerçekleşen sermaye çıkışları ve seçim belirsizliği ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerinde ciddi kayıp olduğu hatırlatıldı.

Bununla birlikte sadece mevcut politikalara devam edilmesiyle önümüzdeki haftalarda sermaye girişinin tekrar başlayacağı öngörüldü. Cari dengedeki hızlı düzelmenin de etkisiyle TL’nin önceki aylara göre çok daha iyi bir performans göstereceği tahmin edildi.

DEUTSCHE’DEN POZİTİF TL DEĞERLENDİRMESİ

Deutsche Bank, seçimlerin ardından yerel ve Döviz cinsinden Türk varlıklarının performans göstermesi için daha fazla alan gördüğünü ve sonuçların enflasyonu kontrol altına almak için mevcut ekonomik politika setinin sürdürülmesinin önemini vurguladığını belirtti.

Ekonomist Yiğit Onay ve Stratejist Christian Wietoska yayınladıkları bir raporda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerin ardından yaptığı ilk açıklamalar, mevcut ekonomik programı desteklemeye devam ettiğini gösterdi. Yerel seçimlerin sonuçlanmasıyla birlikte dikkatler artık politika çerçevesine ve geçen yılki genel seçimlerden bu yana uygulanmakta olan ortodoks ekonomi politikalarının gidişatına çevrildi” değerlendirmesini yaptı.

Deutsche Bank iktidar partisi Ak Parti için olumsuz seçim sonuçlarının sıkılaştırıcı ekonomi politikalarında bir geri dönüşe yol açmasının olası olmadığını Türkiye’nin mevcut ortodoks ekonomik çerçevesinin büyük olasılıkla devam edeceğini öngördüğünü söyledi.

Deutsche Bank ekonomi politikalarında bu sürekliliğin ekonominin gerekli yeniden dengelenmesini kolaylaştırmak, dezenflasyonu teşvik etmek ve Türk ekonomisini daha sürdürülebilir bir yörüngeye yönlendirmek için çok önemli olduğunu vurguladı.

Deutsche Bank’ın raporunda “Mevcut politika faizi olan %50’nin, özellikle TL mevduat faizlerine etkin bir şekilde yansıtılabildiği takdirde, ekonomide arzu edilen yeniden dengelenmeyi kolaylaştırmak için yeterince yüksek olduğuna inanıyoruz” değerlendirmeleri yer aldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir